GDO GERÇEĞİ Bilim ve teknoloji çok hızlı ilerliyor. Sağlıktan iletişime; uzay sanayiden biyoteknolojiye her alanda olağanüstü gelişmeler kaydediliyor. Bilim ve teknolojideki devasa gelişmeye karşın; dünya nüfusunun yüzde 45’i günlük 2 US Dolar gelire sahip; bunların da yarısı günde bir dolarla yaşam savaşı veriyor. Yani dünyada 1,5 milyar insan açlık çekiyor. Her yıl 25 milyon insan da açlık ve buna bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin tarım alanındaki yansıması GDO’dur. Biyoteknolojinin tarımda artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanmasına yardım etmesi beklenirken; kâr hırsının yön verdiği kapitalist egemenlik koşullarında uygulamadaki sonuçları bunun böyle olmadığını gösteriyor. Ne insanı ne de beslenme sorununun çözümünü, ama tamamen azami kâr kaygısının gerçekleşmesini amaç edindiğinden, kapitalizmde doğanın tahribine yol açarak ilerleyen GDO’lu gıdalar beslenenlerin sağlığını bozarken, tarım üreticilerini de köleleştiren bir işlev görü
1848'lerde Avrupa'da dolaşan heyula (hayalet) Komünist Manifesto ile dile geldi. 1871'de Parisli işçiler zamanı olmasa da 'komün'lerini kurarak göğü fethe çıktılar. '17 Ekim Devrimi'yle dünyanın 1/6'inde sömürüsüz bir kardeşlik sofrası kurdular. Olmadı, yıkıldı. Bir daha yıkılmamak üzere yeniden kuracaklar ve bu kez bütün dünya emeğin dili'ni konuşacak! Çünkü,Can YÜCEL'in dediği gibi: "Dönüyor! Tarihin çarkına tüküren çark..."