Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TARIMDAKİ FİYAT OLUŞUMU

TARIMDAKİ FİYAT OLUŞUMU ÜRETİCİYİ YOK EDİYOR Ekonomide fiyatı arz-talep dengesi belirler denir. Tekel çağında fiyatı tekel belirler. Arz - talep dengesi dediğiniz denge üreticinin aleyhine işliyor. Türkiye, fındıkta dünya üretiminin yüzde 75'ine sahip olmasına rağmen fındık fiyat politikaları, üretici olmayan Almanya'daki Dünya Fındık Borsası'nda belirleniyor. Yani arz-talep dengesi serbest rekabete dayalı olarak belirlenmiyor. Uluslararası tekeller kendi çıkarları doğrultusu nda belirleyip uyguluyor. Bu tekeller hem kendi ürünlerinin fiyatını belirliyor hem de üreticiden alacağı malın (ÜRÜNÜN) fiyatını belirliyor. Yani borsanın belirlediği fiyat tekel fiyatıdır. Üreticinin bu fiyatı belirlenmesinde en ufak bir etkisi yoktur. Ve de talepleri dikkate alınmamaktadır. Gelelim tarımsal üretimdeki fiyatlara! Bu alanda fiyatlar tüccar tarafından belirlenir. Bütün tarım ürünlerinde bu böyledir. Ayçiçeği hasat döneminde ayçiçek yağı birden ucuzlayıverir! Neden olduğunu anlay

7 HAZİRAN SEÇİMİ

HALKA SALDIRIDA YENİ AŞAMA Halkların Demokratik Partisi ( HDP )’nin  Diyarbakır  Miting 'inde 4 dakika arayla iki bomba patlatıldı. Patlamada  3 kişi öldü, 402 kişi de yaralandı. Seçimlere parti olarak girme kararından sonra  HDP,   AKP ve köşk çevresinden birçok aşağılanmaya ve saldırıya maruz kaldı. Muktedir erk (eğemen güçler) 5 Haziran 2015 Diyarbakır mitingine konan bombalarla; başta kürt halkı olmak üzere emekçilere ve halklara karşı saldırıyı yeni bir aşamaya tırmandırmış oldular. Gelinen nokta salt %10 seçim barajını aşıp aşmama  sorunu değil; aynı zamanda ülke işçi sınıfının ve emekçi halkın ulusal, mezhepsel ve diğer farklılıklarını bir kenara bırakmaya başlayıp topyekun bir mücadeleye yönelişlerinin önünün kesmeye yönelik saldırganlıktır. Bu saldırganlık geleneksel devlet yöntemlerine yeni sentezle İşid yöntemlerini de katmıştır. 7 Haziran seçimlerinde emekçilerin ve daha özgür yaşam talebi olan halkın demokratik talepler için mücadeleyi birlikte örebileceğini ilan

TARIMIN KİTABI!

TARIMI BİTİR, BİR DE KİTAP YAZ! 2005 Haziran ayında başladığı Tarım ve Köyişleri (yeni adı: Gıda Tarım ve Hayvancılık) Bakanlığı görevini 10 yılı aşkındır sürdüren Mehdi Eker Ülke tarımına bunca hizmetinden sonra bu görevini bir kitapla taçlandırdı. Kitabın adı: "TARIMDAN KÜLTÜRE AGROSTRATEJİ". Bakanlığı boyunca ülkemiz tarımı ve üretici aleyhine pekçok icraata imza atmıştır. Bazılarını anımsayalım: Birinci sınıf tarım topraklarını ranta ve dolayısıyla betonlaşmaya açtı. Meraları yine aynı amaç için peşkeş ortamı yarattı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yasasıyla ziraatçi dışında herkesi" tarım uzmanı"(!) yapmak için madde yazdı. Nişasta Bazlı (Yapay) Tadlandırıcılara (NBŞ) ülke pazarını açtı. GDO'lu mısırdan üretilen yapay tadlandırıcıların önünü açarak Şeker pancarı üretimini kotaya koyarak şeker fabrikalarını atıl kapasitelere geriletti. GDO Tekellerinin isteği doğrultıusunda GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verdi. Zeytinliklerin tahribi iç

TARIMDA HÜKÜMETLERİN SEYİR DEFTERİ

TARIM BİTMİŞ "OKEY"E DÖNÜYOR! SİZ "MAZOT" DİYORSUNUZ! "Üretici" Arkadaş, diyorsun ki: " Tutturmuşsunuz akaryakıt fiyatı yüksek" diye...(1)  Ne diyelim? Belki de "tutturmamak" lazım! Ülkemizin tarım politikaları uluslararası kuruluşlarca belirlenir. Bunlar: Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Uluslararası Para Fonu (İMF), Dünya Banlası (DB), Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik evletleri (ABD) vs'dir. Bu kuruluşlar bizim gibi ülkelere uygulanacak tarım politikalarını dayatırken; ülkemizin  küçük ve orta ölçekli tarım üreticilerini yok edecek önlemleri öncelliyorlar. 1 örnek: 1999 - 2002 yılları arasında DB ve AB önerisiyle tarımda yıllık 3 Milyar dolar "tasarruf" (kısılan destek miktarı) yapıldı. Daha sonra DB raporlarında şu ortaya çıktı: Türkiye'de tarıma verilmeyen 3 Milyar Dolar karşılığında tarımdaki kayıp 6  Milyar dolar  oldu. 2. Örnek Amerikadan... ABD 1 kg pamuğa fiyatının %45'i kadar destek verirken ek olar
P A M U K YANLIŞ TARIM POLİTİKALARIN KURBANI MI? Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'mız: "Pamuk stratejik bir ürünümüzdür" diyor. Öyledir de! Pamuk önemli bir endüstriyel bitkidir. Ülke ekonomisine katkısı açısından değerlidir. Pamuk, tarımı ve sanayisi ile geniş istihdam olanakları sağlarken lifi ile tekstil sanayinin, çiğiti ile yağ sanayinin, kapçık ve küspesi ile yem sanayinin ayrıca lifleri ile de selüloz sanayinin hammaddesini teşkil eden endüstriyel bir üründür. Beyaz alt ın pamukta yine sorun var. Üretim azalıyor,ithalat artıyor. 2000’li yılların başında Türkiye’de yaklaşık 130 bin olan pamuk üreticisi sayısı 75 bin seviyelerine gerilemiştir. Aynı dönemde Ege Bölgesi’ndeki pamuk üreticisi sayısı 65 bin’den 15 bin’e düşmüştür. Pamuk ekim alanları azalıyor. 800 bin hektar olan pamuk üretim alanları 500 bin Hektara kadar indi. Buna bağlı olarak pamuk üretimi de azalıyor. Ülkemiz verimliliği dünya ortalamasının üzerinde olmasına rağmen, girdi fiyatl