Ana içeriğe atla

TARIMIN KİTABI!

TARIMI BİTİR, BİR DE KİTAP YAZ!

2005 Haziran ayında başladığı Tarım ve Köyişleri (yeni adı: Gıda Tarım ve Hayvancılık) Bakanlığı görevini 10 yılı aşkındır sürdüren Mehdi Eker Ülke tarımına bunca hizmetinden sonra bu görevini bir kitapla taçlandırdı. Kitabın adı: "TARIMDAN KÜLTÜRE AGROSTRATEJİ".
Bakanlığı boyunca ülkemiz tarımı ve üretici aleyhine pekçok icraata imza atmıştır. Bazılarını anımsayalım:
Birinci sınıf tarım topraklarını ranta ve dolayısıyla betonlaşmaya açtı.
Meraları yine aynı amaç için peşkeş ortamı yarattı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yasasıyla ziraatçi dışında herkesi" tarım uzmanı"(!) yapmak için madde yazdı.
Nişasta Bazlı (Yapay) Tadlandırıcılara (NBŞ) ülke pazarını açtı. GDO'lu mısırdan üretilen yapay tadlandırıcıların önünü açarak Şeker pancarı üretimini kotaya koyarak şeker fabrikalarını atıl kapasitelere geriletti.
GDO Tekellerinin isteği doğrultıusunda GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verdi.
Zeytinliklerin tahribi için Enerji ve Maden kanunlarına maddeler ekledi.
Tarımsal destekleme alımlarını ve taban fiyat uygulamalarını iyice daraltarak üreticiyi tüccarın ve tekellerin insafına terk etti.
Tohum yasası çıkararak ülke tarımını temel dayanağını yokedecek yerli tohumun idam fermanını imzaladı.
Tarım üreticilerinin mazotunu dünyanın en pahalı mazotu yaptı.
Yerli üreticilerin desteklenip korunması gerekirken buğdaydan canlı hayvana; patatesten samana; mercimekten pirince kadar pekçok tarım ürününün ithalatıyla yerli üreticiyi iyice güçten düşürdü.
ilginçtir: Tanıtım filmleriyle tarım toprağını korumamız gerektiğini çok çarpıcı biçimde anlatırken; TBMM Tarım komisyonunda zeytinlik alanları savunmak Şehircilik bakanlığı ve Enerji bakanlığı bürokratları tarafından yapılıyor. Aynı komisyondaki Tarım Bakanlığı bürokratları enerji için zeytinliklerin yokelmesi yönünde görüş bildiriyorlar.
Farklı torba yasalara eklenen bazı maddelerle meralara, SİT alanlarına, Doğa Koruma ve Milli Parklara, ormanlara "kamu yararı" gözetilerek yapılaşma izni verilmiştir.
...
Daha da sayabiliriz. Ancak gerekmemektedir. Bütün bu işlere imza atmış bir hükümetin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker bakanlığının son deminde bir kitaba imza attı.
Bakanın kitabı "Tarımdan Kültüre:Agrostrateji" adını taşıyor.

Bu hatırlatmalardan sonra bu kitabın adı "Tarımda Yıkımının Stratejisi" olsa daha iyi olurdu diye düşünmeden edemiyor insan!
Merakım şu: Tarım bakanımızın kitabında burada adıgeçen icraatlardan sözediyor mu?
Bunu da okuyup görerek değerlendireceğiz. Yasalar ve pratik durum açısında "agrostrateji"nin sonuçları içaçıcı değil.
Bu kitapla "Stratejik Derinlik"li kitap yazıp Ortadoğu'nun sığ sularında boğulmama çabasına giren Davutoğlu'na gönderme yapılıyor izlenimi veriyor.
Umarım "agrostrateji" fazla "derinlikli" değildir. Yoksa; Tanrı Tarımı korusun!
Kemal Kurtul - Zir. Müh.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MADEN ATIK BARAJLARI VE ÇEVRE

Yağmur Yağmasın Siyanür Akmasın! Kemal KURTUL Ziraat Mühendisi 11.05.2011 Ülkemizde 50-100 milyon metreküp zehirli maden atığı olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktardaki bir atığın herhangi bir şekilde çevreye akmasıyla oluşacak yıkım da devasa olacaktır. Çevreye zararı olmadığı belirtilen Kütahya’daki atık su barajındaki bendin yıkılmaması için neredeyse “yağmur yağmasın” duasına çıkacağız. Kütahya Gümüşhacıköy yakınlarındaki Eti Gümüş AŞ’ye ait maden işletmesine ait olan siyanürlü atık depolama barajının bentlerinden biri kısmen yıkıldı. Üç kademeli olan barajda zehirli atıklar son sete binerek bu sette sızıntı meydana getirmeye başladı. Yöre halkının anlatımları ve Çevre Mühendisleri Odasının incelemelerine göre barajdaki sızıntılar tarlalara kadar ulaşmıştır. Ve bendin her an yıkılması tehlikesi mevcuttur. Yetkililere göre herhangi bir tehlike yoksa da; bu bölgede su içmek dahi yasaklanmalıdır. Çünkü her an siyanür zehirlenmesi yaşanabilir. Litrede 8 mg siyanür 60 kg’lık bir insan

GDO YÖNETMELİĞİ

GDO YÖNETMELİĞİ ÇIKTI Gen kaynaklarımız tehlilkede; gıdalarımız daha güvensiz! Dünyada gen transferleriyle üretilen GDO'lü tarımsal ürünlerin yaygınlaşması ile birlikte tüm ülkeler bu ürünlere karşı çeşitli önlemler ve uygulamalar hayata geçirdiler. Bazı ülkeler bu ürünlerin insana ve doğal flora ve faunaya verdiği zararı önemseyerek yasaklarken bazıları da sınırlı serbestlik yolunu seçti. Ancak başta ABD olmak üzere Çin, Brezilya, Hindistan, Arjantin, İspanya, Meksika'nın da içinde olduğu Otuzu aşkın ülke GDO'lu ürünleri serbest bırakmış durumda. Ülkemizde hükümetler ise bu GDO konusunda 1998'den beri beri bir “Biyogüvenlik Yasası” için tasarı hazırlamalarına karşın; bu ürünlerin ülkemize girişlerine sessizce onay verdiler. Öte yandan da GDO'lu ürünlerin ülkemizde yasak olduğunu açıklamaktan geri kalmadılar. GDO'lu ürünlerin Doğal ortama, insan sağlığına ve gen kaynaklarıne olumsuz etkileri bilim insanları ve araştırmacılarca ortaya konulup gerekli uyarıların y

BİLİMİ HALKLA BULUŞTURAN BİLİM İNSANI: ARŞİMET

Bilime sayısız katkılar sunan Arşimet o dönemde Yunan adası olan Sicilya’nın Sirakuza şehrinde doğmuştur.(MÖ:287) Dönemin bilim insanları Dünya'yı ve Evren'i anlamaya ve onu hesaplamaya çalışıyorlardı Dünya'yı, Ay’ı, Güneş’i ve yıldızları nasıl ölçeceklerdi? Yıldızlar ne kadar uzaktaydılar? Evren’i kim ölçecekti? İskenderiye bilim ocağında yetişmiş Arşimet bu işi üzerine aldı. Çalışmalarına o güne kadar astronomların kafasını yoran sorun olan dünyayı ölçmekle işe başladı. Arşimet,İskenderiye Kütüphanesine sunmasına rağmen kabul görmeyen "Kum Tanelerinin Sayısına Dair’ kitabını Kral Gienon’a sunarak: “Syrakuzai’de ya da Sicilya’daki kumları değil, üzerinde insanın yaşadığı ve yaşamadığı, bütün kıtaları kastediyorum.” diyecektir. Kum taneciğini baz alarak ölçümler yapan Arşimet yıldızların çok uzak olduğunu öğrenmiştir. İskenderiye’de Nil nehrini dizginleyerek tarlaların sulanmasında kullanılan Arşimet Burgusu’nu icad etmiştir. Ve bu icadı uzun sure İspanya&