SALTANATLAR DA ÇÖKER ŞÜPHE İSE BUNU HIZLANDIRIR HER saltanatın da bir süresi var. Bu kaçınılmaz bir durumdur. Ülkemiz de bu sondan azade değil! Halkı oyalayabilecek yeni ve farklı bir argümanları kalmadı. Her hassas konuyu en pespaye çıkarlarına alet edecek şekilde kullanarak tükettiler. Miilyetçilik, halkımızın dini duyguları ve başörtüsü istismarları ve kürt düşmanlığı ve ülkemizdeki inanç faklılıkları çokça tüketildi. Halkı dilenci yerine koyan ekonomik argümanlar olan Suudi, İran ve körfez dolarları artık tükenme noktasına geldi. Özelleştirmelerle açıklarını 15 yıldır kapatmaya çalıştığı ekonominin ne kadar "kırılgan" ve çürük olduğu görüldü. Uzun süredir desteklerini ve işbirliğini gördüğü AB daha fazla suçortaklığını sürdüremeyeceğini belirtti. Açılım süreciyle görece barışçıl bir dönemde güvenlik harcamalarının azalmasıyla idare ettirilen dönem sona erdi. Suriye bataklığıyla birlikte artan savaş maliyetinin yanısıra; yükselen cihatcı saldırılarla turizm gelirle
1848'lerde Avrupa'da dolaşan heyula (hayalet) Komünist Manifesto ile dile geldi. 1871'de Parisli işçiler zamanı olmasa da 'komün'lerini kurarak göğü fethe çıktılar. '17 Ekim Devrimi'yle dünyanın 1/6'inde sömürüsüz bir kardeşlik sofrası kurdular. Olmadı, yıkıldı. Bir daha yıkılmamak üzere yeniden kuracaklar ve bu kez bütün dünya emeğin dili'ni konuşacak! Çünkü,Can YÜCEL'in dediği gibi: "Dönüyor! Tarihin çarkına tüküren çark..."