Ana içeriğe atla
HÜKÜMET ÜLKEYİ TORBAYA KOYUP HUKUKSUZLUĞA TESLİM ETTİ




"Vergi affı", "taşeron işçilerine müjde" vb cilalarla süslenen torba yasa TBMM'nin 09 Eylül 2014 tarihli oturumunda oylanarak kabul edildi. 148 maddeden oluşan "Torba Yasa" 99 günün ardından dün 231 kabul, 17 ret oyuyla kabul edilerek yasalaştı.
Taşeronluk sisteminin yasalaşmasından tutun mahkeme kararlarını uygulamayan devlet görevlilerinin cezalandırılmayacağına kadar pek çok konuda değişiklikler içeren yasa;  mevcut yönetici erkin hukuksuz davranışlarının önünü açıyor.
BAZI UYGULAMALAR VE DEĞİŞİKLİKLER
*İstanbul'da Ataşehir ve Ümraniye ilçelerinin hudutları, Ali Ağolu'nun inşaatının bulunduğu bölgede, 04 ve E-80 karayolu sınır olarak tayin edilerek yeniden belirleniyor.
*Vegi, SGK, prim, ceza gibi borçlar yapılandırılacak.
* 31.12 2015 tarihinde 35 Bin öğretmen atanacak.
* Din hizmetleri koordinatörlerine diplomatik pasaport verilecek.
* Yeraltı işlerinde bir gün çalışma kıdem tazminatı için yeterli olacak. Madende çalışma süresi günlük 6, haftalık ise 36 saat olacak.
* Linyit ve taşkömürünün çıkarıldığı maden iş yerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak.
* Aile hekimlerinin çalışma süreleri yeniden düzenlenerek nöbet tutmaları yasalaştı.
* İnternet erişimin engellenmesi kararının gereğinde azami süre 24 saatten 4 saate iniyor. TİB mahkeme kararı olmadan verilere erişebilecek. Ancak hakim tarafından karar verilmesi halinde ilgili mercilere verilecek.

TAŞERONLUK DA YASAL
Soma maden katliamından sonra taşeronluk sisteminin iş kazalarına yol açmasından hareketle taşeronluk sisteminin kaldırılacağı söylenmesine karşın torba yasayla taşeronluk yasal oldu. "Kamu kurumları taşeron ihalesine gitmeden önce Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ya da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan izin alacak. Hangi yardımcı işlerin taşerona verilebileceğini Bakanlar Kurulu belirleyecek."
Kamuda çalışan taşeronlarla 3 yıllık sözleşme yapılabilecektir. Yani taşeronlaşma daha da kolaylaştı.

ZEYTİNLİKLER TEPKİLERE RAĞMEN KORUNAMIYOR
Zeytinliklerle ilgili yasa değişikliği komisyon tarafında iade edilmiş ve 25 dekarın altındaki zeytinlikler imara açılması bu iadeyle önlendi diye düşünürken; hükümet bu değişikliği de torba yasaya ilave ederek zeytinliklerin idam fermanını çıkardı.

KANUNSUZLUK YASAL OLDU!
* Mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamayacak ancak disiplin hükümleri saklı olacak.
* Mahkemelerin üst düzey kamu görevlileri hakkında verdiği atama, görevden alma, göreve son verme yer değiştirme, görev ve unvan değişikliğiyle ilgili iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararların gereği iki yıl içinde yerine getirilecek; iki yıl sonunda da başka bir kadroya atanacak. Burada mahkeme kararları sürüncemeye alınarak etkisizleştirilmiş olmaktadır
ÖZELLEŞTİRMELERE 5 YILLIK ZAMAN AŞIMI
Devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasının üzerinden 5 yıl geçmiş olan özelleştirmeler hakkında verilen yargı kararlarıyla ilgili olarak, bu kuruluşların geri alınması yönünde herhangi bir işlem tesis edilmeyecek.
Maden, inşaat, tersane işkolları başta olmak üzere iş kazalarında toplu ölümlerin yaşandığı ülkemizde ölümlerin önemli sebeplerinden biri olan taşeronluk sistemi bu yasayla yasalaşmış oldu. Madenlerde ölümlerin önüne geçecek yaşam odaları yasada yok. Madenlerde yaşam odaları olsun diye verilen önergeler reddedildiği gibi; iş kazalarının toplu yaşanır hale geldiği, Torun Center inşaatının asansörün32. kattan yere çakılarak 10 işçinin öldüğü bu günlerde taşeronluğun yasalaşması manidardır.
Torba yasa eğemenler açısından "Yeni Türkiye"nin gereksinimini karşılamaya dönük bir  yasa (çuval) durumunda. İşçi sendikaları başta olmak üzere emekçiler ve halk olarak torba yasanın keyfiyetine karşı koymazsak; bu çuval bizim başımıza geçecek.
Kemal Kurtul- Zir. Müh

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MADEN ATIK BARAJLARI VE ÇEVRE

Yağmur Yağmasın Siyanür Akmasın! Kemal KURTUL Ziraat Mühendisi 11.05.2011 Ülkemizde 50-100 milyon metreküp zehirli maden atığı olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktardaki bir atığın herhangi bir şekilde çevreye akmasıyla oluşacak yıkım da devasa olacaktır. Çevreye zararı olmadığı belirtilen Kütahya’daki atık su barajındaki bendin yıkılmaması için neredeyse “yağmur yağmasın” duasına çıkacağız. Kütahya Gümüşhacıköy yakınlarındaki Eti Gümüş AŞ’ye ait maden işletmesine ait olan siyanürlü atık depolama barajının bentlerinden biri kısmen yıkıldı. Üç kademeli olan barajda zehirli atıklar son sete binerek bu sette sızıntı meydana getirmeye başladı. Yöre halkının anlatımları ve Çevre Mühendisleri Odasının incelemelerine göre barajdaki sızıntılar tarlalara kadar ulaşmıştır. Ve bendin her an yıkılması tehlikesi mevcuttur. Yetkililere göre herhangi bir tehlike yoksa da; bu bölgede su içmek dahi yasaklanmalıdır. Çünkü her an siyanür zehirlenmesi yaşanabilir. Litrede 8 mg siyanür 60 kg’lık bir insan

GDO YÖNETMELİĞİ

GDO YÖNETMELİĞİ ÇIKTI Gen kaynaklarımız tehlilkede; gıdalarımız daha güvensiz! Dünyada gen transferleriyle üretilen GDO'lü tarımsal ürünlerin yaygınlaşması ile birlikte tüm ülkeler bu ürünlere karşı çeşitli önlemler ve uygulamalar hayata geçirdiler. Bazı ülkeler bu ürünlerin insana ve doğal flora ve faunaya verdiği zararı önemseyerek yasaklarken bazıları da sınırlı serbestlik yolunu seçti. Ancak başta ABD olmak üzere Çin, Brezilya, Hindistan, Arjantin, İspanya, Meksika'nın da içinde olduğu Otuzu aşkın ülke GDO'lu ürünleri serbest bırakmış durumda. Ülkemizde hükümetler ise bu GDO konusunda 1998'den beri beri bir “Biyogüvenlik Yasası” için tasarı hazırlamalarına karşın; bu ürünlerin ülkemize girişlerine sessizce onay verdiler. Öte yandan da GDO'lu ürünlerin ülkemizde yasak olduğunu açıklamaktan geri kalmadılar. GDO'lu ürünlerin Doğal ortama, insan sağlığına ve gen kaynaklarıne olumsuz etkileri bilim insanları ve araştırmacılarca ortaya konulup gerekli uyarıların y

BİLİMİ HALKLA BULUŞTURAN BİLİM İNSANI: ARŞİMET

Bilime sayısız katkılar sunan Arşimet o dönemde Yunan adası olan Sicilya’nın Sirakuza şehrinde doğmuştur.(MÖ:287) Dönemin bilim insanları Dünya'yı ve Evren'i anlamaya ve onu hesaplamaya çalışıyorlardı Dünya'yı, Ay’ı, Güneş’i ve yıldızları nasıl ölçeceklerdi? Yıldızlar ne kadar uzaktaydılar? Evren’i kim ölçecekti? İskenderiye bilim ocağında yetişmiş Arşimet bu işi üzerine aldı. Çalışmalarına o güne kadar astronomların kafasını yoran sorun olan dünyayı ölçmekle işe başladı. Arşimet,İskenderiye Kütüphanesine sunmasına rağmen kabul görmeyen "Kum Tanelerinin Sayısına Dair’ kitabını Kral Gienon’a sunarak: “Syrakuzai’de ya da Sicilya’daki kumları değil, üzerinde insanın yaşadığı ve yaşamadığı, bütün kıtaları kastediyorum.” diyecektir. Kum taneciğini baz alarak ölçümler yapan Arşimet yıldızların çok uzak olduğunu öğrenmiştir. İskenderiye’de Nil nehrini dizginleyerek tarlaların sulanmasında kullanılan Arşimet Burgusu’nu icad etmiştir. Ve bu icadı uzun sure İspanya&