TARIM, YANLIŞ TARIM POLİTİKALARININ KURBANI MI? Ülkemizde tarımda yaşanan çöküş, gerçekten "yanlış Tarım Politikaları"nın bir sonucu mu? Ya da adım adım uygulanan bir çökertme planının bir sonucu mudur? Amerika Birleşik Devletleri tarafından uygulanan Marshall Planı (1948-1951) ve ardından Türkiye'nin NATO'ya girişi (1952) ile başlayan gizli ve açık anlaşma ve uygulamalar ekonomik bağımlılığı arttırırken tarımda da çöküşün fitilini ateşlemiştir. Özellikle Demirel Hükümeti'nin 1980 24 Ocak kararları tarımdaki çöküşün eşiği olduğunu söyleyebiliriz. 24 Ocak 1980 kararları ile İMF’ye; başta hutubat, pamuk, şeker pancarı ve tütünde tarımda desteklemelerin önce azaltılacağı, süreç içinde tamamen kaldırılacağı taahhüdü verilmiştir. Bu kararla tarımda emperyalist ekonomi ile tam entegrasyona yönelik önemli bir aşama katedildi. "NEO LİBERAL" ekonomi politika temel alınarak, ülkemiz tarımının yıkımına giden yol açılmıştır. Süreç, 12 Eylül 1980 darbesiyle devam
1848'lerde Avrupa'da dolaşan heyula (hayalet) Komünist Manifesto ile dile geldi. 1871'de Parisli işçiler zamanı olmasa da 'komün'lerini kurarak göğü fethe çıktılar. '17 Ekim Devrimi'yle dünyanın 1/6'inde sömürüsüz bir kardeşlik sofrası kurdular. Olmadı, yıkıldı. Bir daha yıkılmamak üzere yeniden kuracaklar ve bu kez bütün dünya emeğin dili'ni konuşacak! Çünkü,Can YÜCEL'in dediği gibi: "Dönüyor! Tarihin çarkına tüküren çark..."