Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TARIMA DÖRTLÜ KISKAÇ

ŞEKER PANCARINA DÖRTLÜ KISKAÇ Kemal KURTUL / Ziraat Mühendisi Şeker Pancarı tarımı Cumhuriyet’le yaşıt denebilir. Osmanlı İmparatorluğu’nda şu veya bu şekilde şeker pancarı üretimi deneme ve girişimleri olmasına karşın esas üretim 1926 yılında kurulan 2 şeker fabrikasıyla(*) birlikte düzenli / sistemli üretime geçilmiş oldu. Ülkemizin toprak yapısı ve iklim şartları Şeker Pancarı üretimi için uygun koşullar barındırıyor. Şeker pancarı ülkemize Orta Avrupa ve Rusya’da getirilmiştir. Günümüzde Şeker Pancarı üretimimiz kalite ve verim olarak dünyada en ileri ülkeler düzeyinde bulunuyor. Ayrıca ülkemiz de Şeker fabrikalarının kurulması için gereken makine ve teçhizatları da üretecek kapasite mevcuttur. Şeker Pancarı tarımı ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Diğer tarımsal üretimlerimiz daha çok geleneksel yöntemlerle yapılırken Ş. Pancarı üretimi tarımda makineleşmenin yanı sıra modern üretim tekniklerinin kullanılmasını getirmiştir. Seker pancarı tarımda ve sanayide önemli bir istihdam

ESKİ YAZILARDAN

02/01/2007 Resimdeki muhalefet; bu resim her şeye kadir! Kemal Kurtul CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, geçtiğimiz günlerde çeşitli illerden gelen kadınlarla Ankara’da buluştu. Bu buluşma ‘Ana muhalefet’in nasıl bir muhalefet olduğunun da göstergesi durumundaydı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, geçtiğimiz günlerde çeşitli illerden gelen kadınlarla Ankara’da buluştu. Bu buluşma ‘Ana muhalefet’in nasıl bir muhalefet olduğunun da göstergesi durumundaydı. Muhalefet, adeta vitrin için muhalefet yapıyordu. Kameralara ve başörtülü bayanlarla kamuoyuna güleryüzlü pozlar veriyordu. Böylece hem inancı gereği örtünen kadınların oylarını alacak, hem de mevcut iktidarın elindeki araçla; yani dinin istismarı ile oy potansiyelini artırarak rejimi irtica tehlikesinden kurtaracak! Gerçekten de toplumumuzda bunu inancı gereği yaşayan ve bunun gereği gibi giyinen büyük bir kesim bulunmaktadır.. Bunlar, hangi inanç ve düşüncede olursa olsun ülkemizde süregiden IMF ve Dünya Bankası programları altında artan

SINIFIN PENCERESİ

ÜMRANİYE SİTEYOLU BİR İŞÇİ CEHENNEMİ Tekstil ve oto sanayinin yan yana olduğu bir iş alanıdır. Sanayi sitesi 1990’ların başlarında faaliyete başladı. Oto Sanayi Oto sanayisi hakkında çok fazla bir bilgimiz olmamasına karşın duyduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla emeğin barbarca sömürüldüğü, hiçbir sosyal güvencenin olmadığı iş kazalarının sık yaşandığı yüzlerce işçinin çalıştığı bir işçi havzasıdır. Tekstil Sanayi Binlerce işçinin çalıştığı emek gaspının en vahşice yaşandığı bir sitedir. Türkiye de yaşanan çeşitli krizleri bahane ederek ( 1994 ve 2001 ) pek çok patron ya iflas gösterip işçilerin maaşlarını ve tazminatlarını ödemeden kaçıp aynı fabrikayı başka bir yerde daha ucuz iş gücü ile üretime kaldıkları yerden devam ettiler. Kalanlar ise oradan taşınıp giden fabrikaları örnek göstererek : ‘bakın bunlar iflas etti ben ise maaşlarınızı zar zor ediyorum sıfır kar ile çalışıyorum sırf sizin zor durumda kalmamanız için’ diyerek maaşlara zam yapmayıp aksine maaşları ind

MADEN ATIK BARAJLARI VE ÇEVRE

Yağmur Yağmasın Siyanür Akmasın! Kemal KURTUL Ziraat Mühendisi 11.05.2011 Ülkemizde 50-100 milyon metreküp zehirli maden atığı olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktardaki bir atığın herhangi bir şekilde çevreye akmasıyla oluşacak yıkım da devasa olacaktır. Çevreye zararı olmadığı belirtilen Kütahya’daki atık su barajındaki bendin yıkılmaması için neredeyse “yağmur yağmasın” duasına çıkacağız. Kütahya Gümüşhacıköy yakınlarındaki Eti Gümüş AŞ’ye ait maden işletmesine ait olan siyanürlü atık depolama barajının bentlerinden biri kısmen yıkıldı. Üç kademeli olan barajda zehirli atıklar son sete binerek bu sette sızıntı meydana getirmeye başladı. Yöre halkının anlatımları ve Çevre Mühendisleri Odasının incelemelerine göre barajdaki sızıntılar tarlalara kadar ulaşmıştır. Ve bendin her an yıkılması tehlikesi mevcuttur. Yetkililere göre herhangi bir tehlike yoksa da; bu bölgede su içmek dahi yasaklanmalıdır. Çünkü her an siyanür zehirlenmesi yaşanabilir. Litrede 8 mg siyanür 60 kg’lık bir insan

AB VE ÜLKE TARIMI

AB VE ÜLKE TARIMINDAKİ YIKIM Kemal KURTUL- Ziraat Mühendisi 50 Yılı aşan AB macerası sürüyor. Şimdilerde hükümetin Avrupa Birliğine ülke tarımını kabul ettirme ya da onların isteklerine uydurma çabaları sürüyor. 73 milyonluk genç nüfusa sahip olan ülkemiz AB için önemli bir pazar konumundadır. AB'nin ülkemize ve tarımına bakışı bu çerçevededir. Bir zamanlar tarım ülkesiydik. Bu durum övünç kaynağımızdı. Kendi kendimize yeten 7 ülkeden biriydik. Diğer 6 ülkeyi hiç öğrenemedik! Ya şimdi... Bitkisel üretimimiz ise Pamuk, Tütün, Şekerpancarı gibi sanayiye hammadde olan önemli kalemlerin dikkate değer bir şekilde üretiminin azaldığı veya üretiminden vazgeçildiği görülmektedir. Ülkemizde tarım yapılabilir alanı 28.5 milyon hektardır. Bunun 8,5 milyon Ha alanı sulanabilir durumdadır ama ancak 5 milyon hektarı sulanmaktadır. Orman alanımız ise 21.188.747 Hektardır. (Ülke genelinin % 27,2 ' si, 2004). 2004 yılında: Normal (Verimli) orman alanımız 10.621.221 Hektar tespit edilmiştir. B